Adalı Cedid - Netaicul Efkar Fi Şerhil İzhar vehuve Li Kitabul İzharul Esrar Fin Nahiv / آطه لي جديد - نتائج الأفكار في شرح الإظهار وهو شرح لكتاب إظهار الأسرار في النحو

Kategori / القسم
Stok Kodu / رقم الكتاب
BDHPQUVY
Ebat / القياس
17x24 / 17x24
İlim / الموضوع
Nahiv / نحو
Kağıt / الورق
Şamua / شاموا
Kapak / التجليد
Ciltli / مجلد
Sayfa / الصفحات
464
*129,00 TL den başlayan taksitlerle!
%50 İndirimli Fiyatı:
387,00 TL
Sosyal Medya'da Paylaş:

Netâ’icü’l-Efkâr; Osmanlı âlimlerinden Adalı diye bilinen Kuşadalı Mustafa b. Hamza’nın, İmâm Birgivî’nin geleneksel nahiv edebiyatıyla alakalı en önemli eserlerinden sayılan İzhârul-Esrâr isimli kitabı üzerine 1674 senesinde kaleme aldığı şerhtir. İlim ehli tarafından pek ilgi gören, uzun yıllar Osmanlı medreselerinde İzhârul-Esrâr ile birlikte ders kitabı olarak okutulan Netâ’icü’l-Efkâr; Birgivî’nin eseri üzerine yazılan şerhlerin en meşhurudur.   

ÖZETLE NETÂ’İCÜ’L-EFKÂR (ADALI) ŞERHU İZHÂRİ’L-ESRÂR

Osmanlı dönemi Arap dil bilgisi âlimi Kuşadalı Mustafa b. Hamza’nın, nahivle alakalı kaleme aldığı bir şerhtir. İmâm Birgivî’ye ait meşhur İzhârul-Esrâr’ın şerhidir. Osmanlı dönemi Arap dili öğretiminde önemli bir rol oynayan bu şerh, İstanbul ve Kahire’de birçok defa basılmış ve pek çok müellif tarafından da üzerine hâşiyeler yazılmıştır.

Müellif eserinin mukaddimesinde, ismini; eş-Şeyh Mustafa b. Hamza olarak belirtikten sonra yazdığı şerhi Netâ’icü’l-Efkâr şeklinde isimlendirdiğini de açık bir şekilde bayan etmiştir. Ayrıca ferağ kaydında 28 Ramazan 1085 (25 Aralık 1674) tarihinde kitabının tamamlandığını ve eş-Şeyh Mustafa tarafından yazıldığını da kaydetmiştir.

Müellif Mustafa b. Hamza, kendisine nispetle Adalı diye meşhur olan Netâ’icü’l-Efkâr eserinin telif sebebi hakkında şöyle buyurmuştur: “Bazı arkadaşlarım ve yakın dostlarım benden İzhâr’ın muğlak lafızlarını, anlaşılması güç olan yerlerini açıklayan, İzhâr’ın lehine ve aleyhine olabilecek sorulara cevaplar veren ve onun latif nüktelerini ortaya koyan, İzhâr’ın öğrenilmesini bıkmadan temin ve ezberlenmesini kolaylaştıran, kısa ama anlaşılmaz olmayan bir şerh yazmamı istedirler.

Onlara cevap olarak, artık yaşlandığımı, gücümün kalmadığını, sıhhatimin yerinde olmadığını, ölümümün yaklaştığını söyledim. Ancak Alla Teâlâ bana bir erkek çocuk bahşederse bu şerhi yazacağıma dair söz verdim.

Bir müddet sonra bir erkek çocuğum olunca ona Hazreti Peygamber’in (Sallallâhü Aleyhi ve Sellem) Muhammed ismini verdim. Yine aynı teklifle bana geldiler. Onlara yardımcı olmaktan başka bir çıkış yolu olmadığını görünce sahip olduğum bilgilere baktım ve onun gayet az olduğunu fark ettim.

Zaruret mahzurları mubah kılar düsturunca şerhi yazmaya başladım. Daha sonra Abdullah adını verdiğim ikinci bir erkek çocuğum doğunca, yazacağım bu şerhle çocuklarım ve diğer talebelerin istifade etmeleri ve kıyamet gününde de bizim için bir azık olması temennisiyle onu tamamladım ve adına “Netâ’icü’l-Efkâr” dedim.

Daha sonra iki oğlum hikmet-i ilâhî dâr-ı bekâya irtihal ettiler. İhlaslı din kardeşlerimden umudum odur ki çocuklarımı dualarından esirgemesinler. Zira o ikisi bu kitabın yazılmasına vesile oldular. Umulur ki dua edene icabet edeceğini vaat eden Allah duaları kabul eder.”

ÖZETLE MÜELLİFİN NETÂİCÜ’L-EFKÂR’DA İZLEDİĞİ METOD

  • Müellif Adalı, mukaddime kısmında ismini ve nesebini zikretmiş, İmam Birgivî’yi överek duada bulunmuş ve kitabın yazılma sebebini ve ismini açıklamıştır.
  • Konu tertibinde Birgivî’ye uyarak metne bağlı kalmış, metin çerçevesinde açıklamalar, tarifler, ta‘lîller ve i‘raba yer vermiştir.
  • İzhâr metnini şerh ederken şerhin bir parçası gibi kullanmıştır.
  • Şerhte mantıkî ve felsefî yorumlara yer vermiştir.
  • Birgivî’nin eserinde yer vermediği “lafız, vaz‘-ı mutlak, vaz‘-ı şahsî, vaz‘-ı nev‘î, tekid gibi bazı terimleri tarif etmiştir.
  • Birgivî’nin metninde geçen kaydı ihtirâzîlere işaret etmiş ve nelerden ihtiraz için olduklarını örneklendirerek açıklamıştır.
  • Müellif bazı cümleleri ve kelimeleri “kavlühû” ibaresiyle tekrar etmiştir.
  • Şerhte metnin i‘rab yönüne dikkat çekmiş; kelimelerin, cümlelerin i‘rabını yapmıştır.
  • Şerhte çokça ta‘liller ve açıklamalar yer aldığından “ey, ya‘nî, e‘nî, bi-mana, lizâ, li-kevnihî, li-hâzâ, li-ellâ, li-enne” ifadelerini sıklıkla kullanmıştır.
  • Metinde geçen kelimelerin lugavî anlamlarını önemle vermiş, kaynağını belirtmiştir.
  • Şerh esnasında fiillerin sarf ilmindeki bablarına çok fazla işaret etmemiş, ancak karışıklık olmaması için gerektiği yerde fiillerin asıllarının ne olduğunu açıklamıştır.
  • Müellif genellikle Birgivî’nin İmtihânü’l-Ezkiyâ’sından, İsâmüddîn’nin Kâfiye şerhinden, Radî’nin Kâfiye şerhinden, İbn-i Mâlik’in Teshîl’inden, Demâminî’nin Teshîl şerhinden, İbn-i Hişâm’ın Muğni’l-Lebîb’inden nakiller yapmıştır.
  • Şâhid olarak âyetlere ve kıraatlere çok yer vermiştir. Ayrıca bazı hadis, darbımesel ve Arap sözlerini de kullanmıştır.
  • Şerhte kullanılan nahvî ıstılahlarda Basra ekolüne tabi olmuştur.
  • Belâgat ilmine dair; hakîkat, mecâz, kinâye, isti‘âre, hasr, isti’nâf, müsned, müsnedün ileyh, îcâz, mecâz-ı mürsel alakalarından kevn, dâlliyet, mudlûliyet, külliyet; bedî‘ ilmî terimlerinden akis, istitrât, istihdam, müşâkele, tenâsüb gibi ıstılahlar kullanmıştır.
  • Mantık ve vaz‘ ilmine dair; vaz‘-ı lafzi-yi mutlak, vaz‘-ı lafzi-yi şahsî, vaz‘-ı lafzi-yi nev‘î, kaziyye-i külliye, suğrâ, kübrâ, mevdû, edât-ı sûr, delâlet, delâlet-i vaz‘iyye, delâlet-i iltizâmiyye, hâssa-i mantıkiyye, haml, delil-i burhânî, delil-i iknâî gibi ıstılahlar kullanmıştır.
  • “Allâhü, ulâ’i, izen, ellezîne, ke-eyyin” gibi bazı kelimelerin ve edatların yazılış şekilleri ve bunun gerekçeleri ile ilgili bilgiler vermiştir.
  • Şerhte mantıkî ve felsefî yorumlar dışında kıssa türü şeylere yer vermemiştir.
  • Muvafakat ettiği nahvî görüşlere; “câze, yesıhhu, câizun, kaviye” ibarelerini kullanmıştır.
  • Muvafakat etmediği nahvî görüşlere; lâ yecûzü, lâ yesıhhu, zaîfun, beîdun, fe-menzûrun, ve fîhî bahsun, leyse bi-savâbin, leyse bi-vechin vecîhun, lem yusib” gibi ibarelerini kullanmıştır.
  • Yapılan tariflerin “efradını câmî ağyarını mâni” olması için hangi kayıtlarla hangi unsurların tarifin dışında kaldığını belirtmiştir.
  • İzhâr metninde geçen lâm-ı tariflerin ve tâ-i merbûta’nın hangi anlamlarda olduğunu açıklamış, ayrıca itiraziyye vavlarına da işaret etmiştir.
  • Metinde geçen nahiv terimlerine, neden o isimlerin verildiğine dair açıklamalar yapmıştır. Nakıs fiillerin merfûuna neden ‘isim’, mensubuna neden ‘haber’ denildiği; mefûl-u mutlak, hal, zamme, fetha ve kesre’ye neden bu isimlerin verildiğini açıklamıştır.
  • İzhâr’ın nüsha farklılıklarına işaret etmiş ve hangisini doğru bulduğunu açıklamıştır.
  • Metinde geçen darb-ı mesellerin hangi anlamda olduğunu belirtmiştir.
  • Dikkat çekmek istediği hususlara “tedebber, fefhem, ve-lâ tekün mine’l-gâfilin” tabirleriyle işaret etmiştir.
  • “İsim, kelâm, kelime” gibi bazı kelimelerin iştikaklarına ve asıllarının ne olduğuna dair açıklama getirmiştir.
  • İdgam ve kalb yapılan yerlere dair açıklamalarda bulunmuş, fiillerin sonundaki zamirlerin asıllarının ne olduğuna değinmiştir.
  • Metinde peş peşe zikredilen iki duruma ait iki örneğin “mürettep leff-ü neşr” olduğuna “el-evvelü lil-evveli ves-sâni lis-sâni” diyerek işaret etmiştir.
  • Karışıklığı önlemek için İzhâr metninde ve şerhte geçen bazı fiillerin meçhul olduğuna değinmiştir.
  • Metinde tesâmuh olan yerlere işaret etmiş ve metinde ne yapılırsa tesâmuh lazım gelmeyeceğini de beyan etmiştir.  

KUŞADALI MUSTAFA B. HAMZA (ADALI) (ö. 1085/1674 [?])

Osmanlı dönemi Arap dil bilgisi âlimi Kuşadalı Mustafa b. Hamza Trabzon’da doğmuştur. Doğum tarihiyle ilgili kaynaklarda herhangi bir bilgi mevcut değildir.

Bursalı Mehmed Tahir onun hal tercümesini verirken “Kuşadası’ndandır” ifadesini kullanmıştır. Nitekim Aydın’ın Kuşadası kasabasına nispetle Kuşadalı ve Adavî (Adalı) nisbeleriyle meşhur olmuştur.

Müellif Adalı, Netâ’icü’l-Efkâr eserinin mukaddimesinde “eş-Şeyh Mustafa b. Hamza” şeklinde ismini zikretmiş ayrıca eserinin ferağ kaydında “eş-Şeyh Mustafa” ifadesini kullanmıştır.

Kaynaklarda müellifin birçok lakap ve nisbeleri zikredilmiştir. Lakapları şöyledir: “eş-Şeyh, Müftî, Üztâz, Muhakkık, Âlim, Fâdıl, Üztâzü’l-Kül, el-Hibru’l-Kâmil, Mevlânâ”dır. Nisbeleri; “Kuşadalı, Adalı, Adavî, Nahvî” şeklindedir.

Kuşadalı (Şeyh Mustafa)’nın talebelerinden Kuşadalı Ahmed Efendi İnâyetü’l-Mübteğî fî Şerhi Kifâyeti’l-Mübtedî eserinin mukaddimesinde hocası hakkında; “Hocam, Muhakkık, eş-Şeyh, Müftî, İzhâr şârihi, İmtihân muhaşşîsi Şeyh Mustafâ b. Hamza” diye zikretmiştir.

Kuşadalı Mustafa b. Hamza’nın kaynaklarda ailesi hakkında yeterince bilgi yoktur. Ancak Netâ’icü’l-Efkâr eserinin mukaddimesinde Muhammed ve Abdullah adında iki oğlunun olduğunu ve daha çok küçükken vefat ettiğini belirtmiştir.   

Aynı zamanda kaynaklarda müellifin eğitim ve öğretimi hakkında da yeterli bir bilgi yoktur. Hangi medreselerde hangi hocalardan ilim tahsili yaptığına dair bir bilgide mevcut değildir.

Müellifin eserlerine bakıldığında hocalarından söz etmediği de görülmektir. Ayrıca kaynaklarda Kuşadalı Mustafa b. Hamza’nın hangi medreselerde kaç talebe yetiştirdiğine dair de bilgi yoktur. Ancak yetiştirdiği talebelerden sadece Kuşadalı Şeyh Ahmed Efendi zikredilmektedir.

Kuşadalı Mustafa b. Hamza’nın vefat tarihide kesin bir şekilde bilinmemektedir. Bazı kaynaklar onun, Netâ’icü’l-Efkâr eserinin kaleme alıp tamamladığı tarih olan 27 Ramazan 1085 (1674) senesinde vefat etiğini beyan etmiştir.

Bazı kaynaklar ise bu tarihte hayatta olduğunu ifade ederek yetinmişlerdir. Bazı kaynaklar ise vefatının 1085 (1674)’ten sonra olduğunu beyan etmiştir. Bursalı Mehmed Tahir, mezarının Kuşadası’nda olduğunu ve mezar taşında yazı olmadığını ifade etmiştir.

Bu ürüne ilk yorumu siz yapın!
Bu ürünün fiyat bilgisi, resim, ürün açıklamalarında ve diğer konularda yetersiz gördüğünüz noktaları öneri formunu kullanarak tarafımıza iletebilirsiniz.
Görüş ve önerileriniz için teşekkür ederiz.
Adalı Cedid - Netaicul Efkar Fi Şerhil İzhar vehuve Li Kitabul İzharul Esrar Fin Nahiv / آطه لي جديد - نتائج الأفكار في شرح الإظهار وهو شرح لكتاب إظهار الأسرار في النحو adalı el cedit, şerhul izhar, şuruhul izhar, haşiye ale izhar, izharil esrar fi nahiv,sirac yayınları, Adalı Cedid - Netaicul Efkar Fi Şerhil İzhar vehuve Li Kitabul İzharul Esrar Fin Nahiv / آطه لي جديد - نتائج الأفكار في شرح الإظهار وهو شرح لكتاب إظهار الأسرار في النحو NAHİV / النحو Mustafa Bin Hamza Bin İbrahim Adalı / مصطفى بن حمزة بن إبراهيم/أطه لي BDHPQUVY
Adalı Cedid - Netaicul Efkar Fi Şerhil İzhar vehuve Li Kitabul İzharul Esrar Fin Nahiv / آطه لي جديد -   نتائج الأفكار في شرح الإظهار وهو  شرح لكتاب إظهار الأسرار في النحو

Tavsiye Et

*
*
*
IdeaSoft® | E-Ticaret paketleri ile hazırlanmıştır.